Dünya Yeşil Binalar Haftası | 26 Eylül – 2 Ekim 2016

Mimar Selçuk Avcı

‘’Ekolojik ya da yeşil bina’lar sadece mimarinin bir takım cihazlarla desteklenmesinden bahsetmemeli. Mimarinin gayretleri doğanın bir parçası olduğu için, içinde olduğu ortamdan esinlenerek kendi kendini idame ettirmeye doğru yönlendirilmeli’’ 

 Avcı Architects’in kurucusu ve ÇEDBİK (Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği)  yönetim kurulu eski başkan yardımcısı Mimar Selçuk Avcı bu yıl, 26 Eylül – 2 Ekim 2016 tarihleri arasında kutlanacak olan Dünya Yeşil Binalar Haftası’nda çevreye duyarlı yeşil bina tasarlamanın uzun vadede yatırımcıya  sağladığı enerji maliyetleri, enerji tasarrufu ve ekonomik ve sosyal kalkınmaya olan etkilerinin yanısıra kentin, kullanıcının ve doğanın uzun vadede kazanacağı tasarımlar olması gerektiğinin önemine dikkat çekiyor.

 Avcı Architects Türkiye’de ve yurtdışında yeşil bina teknolojilerini kullanarak tasarladığı yapılarla adından söz ettiriyor. Bu anlamda, Avcı Architects ‘’yeşil bina’’ kavramını projelerinde ilke edindikleri etik, ekolojik ve ekonomik (3E Prensibi) boyutlarını araştırararak ve değerlendirerek ‘’yeşil bina’’ tanımını bir adım daha ileri taşıyor ve Türkiyede yeni tasarladıkları yeşil bina teknolojileriyle de çevre dostu yapıların teşviki ve yaygınlaşmasında da öncü bir rol oynuyor.

‘’Yeşil bina’’ ya da ‘’yeşil sertifikalı bina’’ kavramları çok eski kavramlar değil. İlk olarak 1990 yılında İngilterede BREEAM (Building Research Establishment Environmental Assessment Method) binaların çevresel etkilerinin değerlendirilmesi üzerine ortaya çıkar. Sonrasında 2000’li yıllarda ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde, “Yeşil Bina Konseyi” (U.S. Green Building Council-USGBC) ve beraberinde “Enerji ve Çevre Tasarımı Liderliği” (Leadership in Energy and Environmental Design- LEED) “Yeşil Bina” kavramını ortaya koyar. Günümüzde farklı sertifikasyon sistemleri üzerinden değerlendirilen ‘’yeşil binalar’’ , aslında bulunduğu yerin iklim ve yere özgü koşullarına göre tasarlanan, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan, doğal ve atık üretmeyen malzemelere teşvik eden, sosyal ve ekonomik sorumluluğuyla doğayla uyumlu yapılar olarak tariflenir. Türkiyede’ki yeşil bina kriterlerine göre tasarlanan sertifikalı yapılar değerlendirildiğinde, çevre dostu yapıların ülkemizdeki payının oldukça düşük olduğu görülmektedir. ÇEDBİK’in interaktif sertifikasyon listesine göre, şimdiye kadar Türkiye’de verilen LEED sertifikası sayısal olarak 212 olarak belirtilmektedir. 2008’den itibaren kaydedilen BREEAM sertifikalı binaların sayısı ise sadece 32 olduğu görülmektedir.

‘’Yeşil bina’’ olarak tanımlanan yapıların etkin enerji, su ve diğer kaynakların kullanımı, atık ve kirlilik sorunun çözümü, yerel ve doğal malzeme kullanımı, doğru iklimlendirme, çevreye verilen zararın minimuma indirilmesi gibi etmenlerin yanısıra, yeşil bina’lara yapılan maaliyetlerinin yatırımcıya finansal açıdan da geri döndüğü açıkça gözlemlenmiştir. ABD’de birçok önemli anket şirketi tarafından yapılan “Green Building” araştırma sonuç- larına göre LEED sertifikası almış yapıların maliyetinde sadece %1 – %5 arası bir artış olduğu saptanmış ve aynı çalışma raporuna göre yeşil yatırımın 2-3 sene içerisinde geri döndüğü belirtilmiştir. 2008’de ABD’de yayınlanan sektör raporlarına göre ise, tasarım maliyetlerinde, binanın ne kadar yeşil tasarlandığına göre %2 – %8 arası bir artış gözlendiği belirtilmiştir.

 Yeşil bir bina, yani çevreye duyarlı bir bina doğadan öğrenir ya da doğayı taklit eder…

 Doğanın mimariyi doğrudan beslediğini ve çevre dostu yapılar üretmenin doğadan öğrenme geleneğiyle mümkün olabileceğini vurgulayan Mimar Selçuk Avcı, yeni üretilen yeşin binaların yapılı çevre, doğal çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini minimuma indirmesi gerektiğine ,kent ve doğa için ise uzun vadede bir kazanım olduğuna da dikkat çekiyor. ‘’Yeşil bina kriterleri’’ kullanılarak tasarlanan ve en iyi sürdürülebilir yapı olarak birçok uluslararası ödüle layık görülen Avcı Architects tasarımı LEED Platinum sertifikalı Türkiye Müteahhitler Birliği Merkez Binası (TMB), yeşil bina kriterlerlerinin maximum düzeyde karşılandığı örnek yapı olarak gösteriliyor.

TMB

Türkiye Müteahhitler Birliği Merkez Binası (TMB) – imaj: Avcı Architects

TMB binası için özel olarak tasarlanan termal labirent sistemiyle yapıda %50’ye yakın enerji tasarrufu sağlanıyor. Türkiye’de ilk kez uygulanan ve yapının en dikkat çeken özelliklerinden biri olan termal labirent sistemi Ankara’nın gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkını kullanarak büyük ölçüde enerji tasarrufu sağlıyor. Termal labirent sistemi yaz aylarındaki düşük gece ısısını depolayarak gündüz yapının pasif olarak soğutulmasını kışın ise toprak altının öz ısısının kullanılarak yapının pasif olarak  ısıtılmasını sağlıyor.

butun

Termal Labirent Sistemi; plan ve iç mekan görünüşü- imaj: Avcı Architects

Ayrıca, yapıda %82  geri dönüştürülmüş inşaat atıkları, %75’i FSC sertifikalı ahşap ve %60’ı yerel malzemeler kullanılarak yapının uzun vadede sürdürülebilir ve tüm ekolojik unsurları karşılayan çevre dostu bir yapı olduğu görülüyor. Şeffaf cephe sistemiyle %75’nin doğal ışık alarak tasarlanan yapıda, cephesinde kullanılan ve paslanmaz çelik malzemeden üretilen mesh (ağ) sistemi, güneşe açık yüzeylerde aşırı ısınmayı önlüyor ve binanın aldığı gün ışığını optimize ediyor. Tüm bunlara ek olarak, binada ısıtma ve soğutma sağlayan döşeme içi borular ve bina iklimlendirmesinde büyük ölçüde enerji tasarrufu sağlayan “chilled-beam” (soğuk kiriş) sistemi, su tasarrufu sağlayan vitrifiye elemanları, sıcak su sağlanmasında kullanılan güneş kolektörleri, bahçe sulamasında ve tuvaletlerde kullanılmak üzere yağmur suyunun toplanması gibi ekolojik sistemler de yapının su tasarrufunu %66 ‘lara çıkarıyor. Bununla birlikte, yapının çatısına yerleştirilen fotovoltaik paneller de %5 elektrik tasarrufu sağlarken %8 oranında da bu paneller kullanılarak yapının ısınma gereksinimi karşılanıyor.

Avcı Architects tasarımı olan Türkiye Müteahhitler Birliği Merkez Binası (TMB), kullanılan yerel malzemeler ve geri dönüşüm sistemleriyle, mevcut kaynakların verimli kullanılması ve çevreye verdiği zararın en aza indirilmesi açısından ‘’yeşil bina’’ ya da ‘’çevre dostu binalar’’ için iyi bir örnek oluşturuyor.

Recommended Posts

Leave a Comment