YEŞİL BİNALAR

YEŞİL BİNA NEDİR?

Yeşil bina, tasarım aşamasından başlayarak binanın kullanıma açıldığı ana ve binanın işletme süresince geçen tüm sürecin sürüdürülebilir, verimli ve olabildiğince yenilenebilir enerji kullanarak üretilen projeler olarak tanımlanır. Yeşil bina tanımına ait kavramsal altlığı dolduran özellikler ise; etkin su yönetimi, enerji kullanımı,  etkin ısıtma soğutma, doğal veriler ışığında tasarım, doğal kaynakları maximize ederek yapay ısıtma soğutma sistemleri ve bu sistemlerin maliyet açısından getirdiği yüklerin minimize edildiği yapılardır. Avcı Architects, bu süreçte yalnızca yeşil bina kavramına ait bu verileri ölçerek ve bilerek bir tasarım ortaya koymaktan ziyade, temel tasarım prensipleri gereği tüm bu verileri bina performansını maximuma çıkaran, sağlıklı ve yaşanabilir mekanların üretimi, düşük maliyetli yapılar, uzun vadedeki kullanımı, mekan kalitesi, insan ve çevre üzerindeki etkilerini de düşünerek kurgular. Bu anlamda, Avcı Architects bünyesinde ortaya çıkan her proje zaten yeşil bina kavramının doğal bir sonucu haline gelir.

YEŞİL BİNA: KURAM + PRATİK

imaj © Avcı Architects

Fikir tamamen egosantrik bir dünya düzeninden ecosantrik bir düzeni kabulle başlar.

İnsanın doğanın merkezinde konumlamaması ve onun yerine diğer tüm canlılarla aynı yaşam hakkına sahip olduğunu belirtir. Avcı Architects’in yaptığı her müdahalenin (inşaat, doğalı yapayla beslemek vb.) ecosantrik olması ve doğal verileri kullanarak ekosistemi desteklemesi gerektiğine inanır. Avcı Architects, günümüzde yeşil bina   olarak adlandırılan yapı üretiminde her bir yapıya aynı ölçüde yaklaşıyor ve doğanın bütünlüğünü bozmayacak her bir veriyi en yaratıcı ve çağdaş çözümleri kullanarak değerlendiriyor. Avcı Architects, bir yapının yeşil bina olarak çalışabilmesi için oluşturulması gereken analiz, kavramsal süreç, test, tedarik, malzeme, gözlem, araştırma gibi çalışmalarına masterplan ölçeğinde başlıyor. Böylece proje alanına yağan yağıştan, hayvanların göç yollarından, yer altı ve yer üstü değerlerden vb. tüm doğal verileri masterplanda işleyerek yeşil binalarda proje ölçeğine inerken tüm altyapı analizlerini de derinlemesine inceleniyor. Bu, Avcı Architects’in yeşil bina proje üretiminde, çevreye karşı yaptığı müdahaleyi minimize etme şansını veriyor.

Biomimicri

Avcı Architects, yeşil binalarda sürdürülebilir bir mimarinin her zaman doğal verilerin kullanımının maksimize edilerek özümsendiği bir mimari pratiği savunuyor. Bu nedenle, Avcı Architects biomimicri kavramını ve onun teorik araştırmasını kendi pratiğinin bir yapı taşı olarak ele alıyor ve sürdürülebilir çözümlerin, kendi doğal döngüsü sonucunda kendini test eden ve zaman içinde kendi potansiyeli ile doğada var olan oluşumların nasıl sürdürülebilir bir mimariye evrileceğinin kanıtı olarak görüyor. Avcı Architects’e göre, sürdürülebilir mimari, yeşil bina, eko-yapı olarak adlandırılan tasarımlar ancak doğanın evrilen hareketlerini gözlemleyerek ve doğadan öğrenerek sürdürülebilir çözümler üretebilir; buradaki içgüdüsel oluşumlar doğanın aynı zamanda dengesini bozmaz ve kendi eko-sistemini üretir. Doğanın tarihsel verilerine ve geçmiş örneklerine bakıldığında, kendi kendini üreten doğaya çok iyi adapte olmuş ve geliştirilmiş tasarım çözümleri olduğu görülebilir. Biomimicri kavramı tam da bunun özüne inerek bize nasıl sağlıklı, sürdürülebilir, yaratıcı, pratik ve daha yaşanabilir bir dünya için akılcı çözümler üretildiğinin önemli bir göstergesidir. Biz, sürdürülebilir mimariyi hep doğan ve tarihten öğrenen yenilikçi bir yaklaşım olarak ele alıyor ve ancak biomimicri ile birlikte tüm insani problemlerin çözümünü doğada bulabileceğimizi düşünüyoruz.

Imaj: Biomimicry Institue

AVCIFEED: YEŞİL BİNALAR