Seramik Mart sayısında Cephe’de Seramik konusu üzerine

Cephede seramik konusunda, aklıma ilk gelen Renzo Piano’nun Paris’teki IRCAM binası. Paris’e bir aralar çok sık giderdim, bu binayı görünce doğrusu çok şaşırmıştım. Tabii ki binaların cepheleri asırlardır seramik gibi malzemelerle kaplanıyor, bu anormal bir şey değil, ama burada Piano’nun tektonik diliyle bunun işleyişini görünce çok hoşlanmıştım. Nedeni ise çok basit, modernist bir mimar olarak, bir malzemenin cephede bir nevi “tutkal/yapıştırıcı” ile yapıştırılarak işlenmesi beni her zaman zorlayacak bir şeydi, fakat burada malzemenin özüne indirgenmiş bir teknik ile yeni bir y.ntem kullanılıyordu ki bu o sıralar epeyce yeni bir yaklaşım idi.
“Rain-Screen” dediğimiz yöntem yağmur suyunun ön cidarın arkasına geçmesine izin veriyor, dolayısıyla ön cidardaki seramik ve çelik taşıyıcı aralıkları boş bırakılıyor. Alınan netice çok şık bir görünüm ve tabii ki cephe nasıl yapıldığını deşifre etmemize izin vermiş oluyor. Ama bu yaklaşımın en büyük avantajı benim için terrakota dediğimiz kızıl toprak renkli bir malzemenin böyle ince bir detayla bir dış cephede kullanılabiliyor olmasıydı. Ilımlı bir malzemenin daha sert ve keskin çizgileri olan çelik ile kullanılması bana çok cazip geliyor.