Türkiye Müteahhitler Birliği Yeni Binasına Taşındı
Ekim ayında inşaatın tamamlanmasıyla TMB çalışanarı yeni ofislerine yerleştiler ve bina faliyete geçti.
Yapı, Türkiye Müteahhitler Birliği’nin, Ankara Çankaya’daki yeni binası için düzenlediği davetli proje yarışmasında, birinci seçilerek inşa edildi ve şimdiden içeriğindeki sürdürülebilir mimari öğeler bakımından Türkiye’nin öncü projeleri arasında sayılıyor.
Mimari programda, tipik bir ofis binasının gereksinimlerinin en optimize şekilde karşılanmasının yanında, bir dernek binasının özel ihtiyaçlarına da cevap verecek şekilde farklı fonksiyonlar yer almaktadır. Kütle kompozisyonu bu farklı fonksiyonları dışavurumcu bir anlayışla organize ederken, mahremiyetin sokak seviyesinden üst katlara çıkıldıkça dereceli olarak kontrol edilmesini de sağlamaktadır.
Bizim için Müteahhitler Birliği’nin şeffaf bir kurum olması ve bu değerleri dışarıya yansıtabilmesi için, binanın olabildiğince geçirgen olması çok önemliydi ve bu nedenle hem iç mekanda hem dış mekanda olabildiğince şeffaf cam yüzeyler kullanıldı. Yapının ana kurgusunu sağlayan atrium da bu bağlamda, bina içinde katlar arasındaki görsel ilişkiyi ikinci kattaki ofis alanlarına taşırken, daha yukarı çıkıldıkça, üçüncü kattaki yönetim katı ve çatı katındaki ‘salon’ alanı gibi özel mahallerin mahremiyetini de gözeterek cam bir çatı ile sonlanmaktadır.
Binanın cephesinde ise cephe kabuğu iki katmandan oluşmaktadır. Yapıyı saran ilk katman klasik bir cam cama birleşimli panel sistem, ikinci katman ise gölgelendirme ve güneş kontrolünü sağlayan paslanmaz celik meshtir. Hassasiyetle tasarlanan bu katmanın yoğunluğu bina sakinlerinin dışarısı ile ilişki kurmalarına engel olmadan güneş ışınlarının yönelimine göre binada ısı kaybı ve kazanımını dengelemek üzere hesaplanmıştır.
Proje ayrıca pasif ısıtma ve soğutma teknikleri açısından Türkiye’de ilk kez kullanılan sistemleri bünyesinde barındırmaktadır. Ankara’nın tipik iklim özelliği olan gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkı kullanılarak ısıtma ve soğutmadaki enerji sarfiyatını minimize etmek üzere, bodrum katlardaki otoparkların altına bir betonarme labirent tasarlanmıştır. Bu labirent yaz ve kış aylarında gece ve gündüz ısılarını depolayarak binanın sabit bir ısıda kalmasını destekleyen bir batarya işlevi görmektedir.
LEED Platinum sertifikasına aday proje, tüm disiplinlerin mimar liderliğinde en ince ayrıntısına kadar koordine edildiği, deneyimlerin, etütlerin, AR-GE çalışmalarının yapılarak Türkiye’deki inşaat ve malzeme sektörünün gelişimine katkıda bulunan ve yerel malzemelerin kullanımını teşvik eden, bir ‘entegre tasarım’ ürünüdür.
