Selçuk Avcı, BAU MİTAS Sürdürülebilirlik Paneli’nde Konuşmacıydı…
Avcı Architects’in kurucu ortağı Mimar Selçuk Avcı, 11 Nisan Salı günü Bahçeşehir Üniversitesi Sürdürülebilir Mimari Deneyimler başlığı altında düzenlenen ve Ayşe Hasol Erktin ve Aydan Volkan’ın da katıldığı panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Güney Kampüsü, Fazıl Say Salonu’nda gerçekleşen etkinlikteki konuşmasına, iklim değişiminin insanlar, hayvanlar ve tarım alanları üzerindeki etkisiyle başlayan Selçuk Avcı, sunumunu yer yer soru-cevap şeklinde devam ettirerek öğrencilerle karşılıklı etkileşim halinde sürdürdü.
“Genius Loci” Yerin Karakteristiği
Konuşmasında eğitim hayatı ve tecrübelerine de yer veren Selçuk Avcı, bugün geldiği noktada, öğrenim gördüğü Bath Üniversitesi’nde edindiği mimarlık ve mühendisliğin entegrasyonuyla oluşan eğitim anlayışının büyük payı olduğunu belirtti. Eğitim hayatında ‘genius loci’, yani yerin karakteristiğini benimseyerek ‘yere göre tasarlamak’ anlayışını özümseyen Selçuk Avcı, bu anlayışın enerji ve ekolojiyle ilgili değerlerle bir araya gelince sürdürülebilir mimarinin kaçınılmaz bir hale geldiğini ifade etti.
Üniversite eğitimi sonrası sürdürülebilir mimarlık anlayışının peşinden gittiğini vurgulayan Selçuk Avcı, bu pratiğe olan ilgisinin konuyla ilgili tecrübeleri olan firmalarla çalıştıktan sonra daha da oturmaya başladığını vurguladı. Çalıştığı şirketlerden Feilden Clegg Bradley, Arup Associates’de edindiği deneyimleri, kendi ofisleriyle kazandığı yarışmalarla pekiştirerek ekolojik tasarıma yeni bir bakış açısı getirdiklerine değindi.
Sürdürülebilirlik bugünün ihtiyaçlarını, yarının da ihtiyaç öngörülerini düşünmeli
Sürdürülebilirliğin en basit haliyle günün ihtiyaçlarını karşılarken, yarının ihtiyaçlarını öngörebilecek bir düşünce sistemi olduğunu da vurgulayan Selçuk Avcı, bu kavramla birlikte tükenebilir kaynaklar ve yenilenebilirlik üzerinden de çeşitli örneklemelerde bulundu. Sürdürülebilirliğin, mimarlıktan ayrı düşünülemeyeceğini belirten Avcı; bu gerekliliği kendi tasarım prensibini de oluşturan etik, ekolojik ve ekonomik olmak üzere (3E) üç temel kavram çerçevesinde değerlendirdi.
Bir İlk olarak Labirent Sistemi
Selçuk Avcı, Avcı Architects olarak ele aldıkları projeleri hem tasarım hem teknik anlamda sürdürülebilir bakış açısıyla ele aldıklarına değindi ve örnek olarak ele aldığı Türkiye Müteahhitler Birliği Binası’ndaki teknik ve tasarım detaylarından söz etti. Yapının kurumsal kimliğine uygun şeffaflık ilkesiyle kurgulanmış mimari formundan ayrı olarak Türkiye’de ilk kez uygulanan termal labirent sistemin görüldüğü projede, Ankara’nın tipik iklim özelliği olan gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkını kullanarak önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlanıyor. Termal labirentin, yaz aylarında düşük gece ısısını depolayarak gündüz vakti yapının pasif olarak soğutulması, kışın ise toprak altının öz ısısının kullanılarak yapının pasif olarak ısıtılması gerçekleştiriliyor.
Ayrıca binanın cephesinde kullanılan ve paslanmaz çelik malzemeden üretilmiş mesh (ağ) sistemi, güneşe açık yüzeylerde aşırı ısınmayı önlüyor ve binanın aldığı gün ışığını optimize ediyor. Binada kütlesel ısıtma ve soğutma sağlayan betonarme döşeme içi borular, bina iklimlendirmesinde enerji tasarrufu sağlayan “chilled-beam” (soğuk kiriş) sistemi, su tasarrufu sağlayan vitrifiye elemanları, sıcak su sağlanmasında kullanılan güneş kolektörleri, bahçe sulamasında ve tuvaletlerde kullanılmak üzere yağmur suyunun toplanması gibi ekolojik sistemler de yer alıyor. Yapının enerji ihtiyacının yaklaşık %5’i bina çatısına yerleştirilen fotovoltaik panellerle karşılanıyor. Binada yer alan enerji tasarruflu LED aydınlatmalar, binanın fiziksel durumunu kontrol altında tutan otomasyon sistemi, gün ışığına ve harekete duyarlı aydınlatma seviye otomasyonu ve gökyüzünde ışık kirliliğini azaltan dış aydınlatma tasarımı binanın diğer önemli ekolojik unsurlarını oluşturuyor. Peyzaj tasarımında az su tüketen endemik bitkiler tercih ederek bu bağlamda da bütünsel bir yaklaşım elde ettiklerini vurgulayan Selçuk Avcı, sulama gerektirmeyen bitkilerin kullanıldığı yeşil çatı sisteminin su tasarrufu sağlarken, yaz aylarında da binanın ısınma gereksinimini azaltarak enerji tasarrufuna da katkıda bulunduğunu ifade etti.
Verdiği örneklerin ardından konuşmasını sonlandırırken, mimarlar ve tasarımcılar olarak gelecek senaryosundaki rollerinin çok büyük olduğunu vurgulayan Selçuk Avcı, insan ve doğa arasındaki ilişkinin geleceğini belirlemenin büyük bir sorumluluk olduğunu ve yapılan her işin bunun bilinci ve ciddiyetiyle yapılması gerektiğinin altını çizdi.